NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
فُدَيْكٍ
قَالَ
حَدَّثَنِي
مُوسَى بْنُ
يَعْقُوبَ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ إِسْحَقَ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُتْبَةَ
أَنَّ عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
زَمْعَةَ
أَخْبَرَهُ بِهَذَا
الْخَبَرِ
قَالَ لَمَّا
سَمِعَ النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَوْتَ
عُمَرَ قَالَ
ابْنُ
زَمْعَةَ خَرَجَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حَتَّى
أَطْلَعَ
رَأْسَهُ
مِنْ
حُجْرَتِهِ
ثُمَّ قَالَ
لَا لَا لَا
لِيُصَلِّ
لِلنَّاسِ ابْنُ
أَبِي
قُحَافَةَ
يَقُولُ
ذَلِكَ مُغْضَبًا
Ubeydullah b. Abdullah
b. Atabe den (rivayet edildiğine göre) Abdullah b. Zem'a şu (bir önceki 4660.)
hadisi rivayet etmiş ve (şöyle) demiştir:
Nebi (s.a.v.) Ömer'in
sesini duyunca (yatağından) çıkıp başını odasından dışarı çıkardı. Sonra:
"Hayır, hayır,
hayır, halk'a namazı Ebu Kuhafe'nin oğlu (Ebu Bekir) kıldırsın" dedi. (Hz.
Nebi) bu sözü öfkeli olarak söyledi.
İzah:
Bu hadis-i şerif
"İlk halifelik Hz. Ebu Bekir'in
hakkı idj ve Hz.Ebu Bekir haklı olarak
ilk halifeliğe seçildi"
diyen ehl-i sünnetin lehine ve aksini iddia eden şiilerin de aleyhine bir
delildir.
Çünkü "Bunu Allah
da, müslümanlar da kabul etmez" sözüyle reddedilmek istenen, Hz. Ömer'in
arkasında namaz kılmak değil, Hz. Ebu Bekir varken, Hz. Ömer'in öne
geçmesidir.
"Her salih ve
facir kişinin arkasında namaz kılınız." hadisi şerifi buna açıkça delâlet
etmektedir. Zira herkesin arkasında namaz kıhna-bildiğine göre mevzuumuzu
teşkil eden hadis-i şerifte Allah ve müslümanlar tarafından kabul edilmeyen
şeyin Hz. Ömer'in arkasında namaz kılmak değil, Hz. Ebu Bekir varken Hz.
Ömer'in öne geçmiş olması olsa gerektir. Öyleyse Hz. Ebu Bekir hayatta iken,
başka birisinin müslüman-lann önüne geçmesi bir başka ifadeyle halife olması
caiz değildir.
Bu bakımdan, Hz. Ali,
Hz. Ebu Bekir'e: "Rasûlullah (s.a.v.) seni din işlerimizde bizim Önümüze
geçirdiğine göre senin dünya işlerimizde önümüze geçmene kim engel
olabilir?" demiştir.
Her ne kadar (4660)
numaralı hadisin sonunda bulunan "Ömer bu namazı kıldırdıktan sonra Ebu
Bekir gelip halka namazı kıldırdı" mealindeki cümleden hadiste reddedilen
hususun Hz. Ömer'in arkasında namaz kılmak olduğu ve bu sebeple onun arkasında
kılınan namazın iade edildiği gibi bir mana sezilebilirse de cümleyi bu
şekilde anlamak yanlış olur. Çünkü Hz. Ömer namazın tamamını kıldırdıktan sonra
değil de bir kısmını kıldırdıktan sonra Hz. Nebiin, kendi imamlığına razı olmadığını
anlayıp namazı bozmuş olması ve biraz sonra da Hz. Ebu Bekir'in gelip yarım
kalan namazı tamamlamış olması mümkündür. Kaldı ki bu cümle hadisin diğer
yollardan gelen rivayetlerinde bulunmamaktadır. Esasen bu cümleyi rivayet eden
ravilerden Muhammed İbn İshak, her bakımdan güvenilir bir ravi değildir.